Bir varmış, bir yokmuş, Dünya'nın dışında çok uzaklarda, Samanyolu Galaksisi'nde yaşayan iki minik uzay kaşifi varmış. Bu kaşifler, küçük ama cesur bir kız olan Ada ve onun en iyi arkadaşı, sevimli robot Zipo'ymuş.Ada ve Zipo, her gün uzayın derinliklerinde yeni yerler keşfetmeyi çok severlermiş. Bir sabah, parlak yıldızlarla dolu gökyüzüne bakarken Ada, Zipo, bugün yeni bir maceraya atılalım! Güneş Sistemi'nin ötesine geçelim ve daha önce hiç görmediğimiz bir gezegen bulalım, demiş.Zipo'nun gözleri parlamış ve heyecanla cevap vermiş: Harika bir fikir Ada! Hemen roketimizi hazırlayalım ve yola çıkalım.Roketlerine binip yıldızların arasında ilerlemeye başlamışlar. İlk durakları Güneş Sistemi'ndeki dev gezegen Jüpiter olmuş. Jüpiter'in etrafında dönen büyük fırtınaları ve devasa kırmızı lekeyi görmüşler. Ada, Bu dev gezegen ne kadar da büyüleyici! Ama keşfetmemiz gereken daha çok yer var, demiş.Sonraki durakları, halkalarıyla ünlü Satürn'müş. Ada ve Zipo, Satürn'ün halkalarında kayan buz ve kaya parçalarını izlemişler. Zipo, Bu halkalar adeta bir sanat eseri gibi, demiş.Yolculuklarına devam ederken, Plüton'a kadar gitmişler. Plüton, Güneş Sistemi'nin en uzak ve en küçük gezegenlerinden biriymiş. Ada, Plüton çok soğuk ama bir o kadar da güzel, demiş.Ancak Ada ve Zipo'nun asıl hedefi, Güneş Sistemi'nin ötesine geçmekmiş. Yıldızlar arasında ilerlerken, birdenbire çok parlak ve renkli bir ışık demeti görmüşler. Bu ışık, hiç tanımadıkları bir gezegenden geliyormuş.